Sel ;taşkın ve peyzaj

Peyzaj alanları değişen iklime adapte edilmeli.

^{Küresel iklim değişikliğinin etkileri ülkemizde de yaşanıyor. İç Anadolu ve Ankara iklimi için yapılagelen tanımlamalar da değişti. Ankara artık ''yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı '' değil. Ankara sadece bahar aylarında değil, neredeyse tüm aylarda yağmur alan ; düzensiz yağan yağmurlardan mağdur olan bir kent.} 

^{Dünyanın birçok kentinde olduğu gibi Ankara'da da ''artan nüfus, bozulan kent tasarımı, sayısı çoğalan binalar, asfalt yollar, asfalt kaldırımlar, eskiyen altyapı'' gibi nedenlerle yoğun yağışlarda ciddi sorunlar yaşanıyor.}

^{Kısa sürede ani yağan yağmurlarda ana caddelerinde taşkınlar yaşadığımız kentimizde, Ankara Büyükşehir Belediyesi ''atık su ve yağmur suyu kanalı yenileme çalışmaları'' başlattı. TC Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da ''geçirimli beton '' konusunda bilgilendirme yapıyor. Kurumsal kamusal alanlarda ki bu risklri yönetmek için çalışıyor.}

Peyzaj Mimarlığı açısından bu konuda neler yapılabiliriz?

iklim değişikliği nedeniyle yağan aşırı yağmur; betonlaşma nedeniyle kesilen hava-toprak ilişkisi sonucunda, toprak tarafından emilemiyor. Yağmur toprakla buluşamıyor. Alt yapı aracılığıyla tahliye edilen su oranı artıyor, sistem yetersiz kalıyor ve kent içinde sorunlar, bozulmalar, maddi kayıplar yaşanıyor.

Risk büyük, bütçe sınırlı. Belediyeler ve ilgili bakanlıkların çalışmalrından bağımsız olarak bizlerin de bireysel olarak yapabilecekleri var . Örneğin;

1. Apartman , site, villalarımıza ait toprak alan-yeşil alan kısımları olabildiğince geniş tutalım. Geçirimli bu alanlar sayesinde yağmurun süzülüp yeraltına geçebileceği koridorlar oluşturalım.

2.Bahçe yollarını ve otoparkları, boşluklu yapısı nedeniylesu geçirimine uygun olan; arnavut kaldırımı, kilit parke taş, taban tuğla vb malzemelerle döşeyelim. Çocuk oyun alanlarına da toprak üzeri küçük ebatlı  çakıl taşları  sererek, suyun toprağa geçebileceği yüzey alanlarını artıralım.

3.Bahçelerimizi ''yağmur bahçeleri '' olarak dönüşterelim, daha fazla bitki dikelim. Daha sürdülebilir, yenilenebilir ''esne'' alanlar yaratalım.

4. Ağaç sayısını artırarak yağmur suyundan daha fazla yararlanalım. Eğimli alanlara basamaklı (doğal seki gibi) dikim yapalım, eğimlere uygun toprak tutucu bitki türlerini seçelim.

5.Sadece yağmur suyu ile yaşayabilecek; çok kurak günler dışında fazla su isyemeyenfare kulağı, akşam sefası, gül ve bodur yayılıcı türleri tercih edelim.

6.Bahçeyi sık sulayalım, toprağı sürekli nemli tutmayalım.

7.Sonbaharda dökülen yaprakalrı temizlemeyelim. Böylece hem zararlılarla mücadele edelim hem de zemin geçirgenliğine ve toprak besinine katkı sağalayalım.

8.Yaşam alanımızın bahçesi büyükse; alçak zeminlere , yağğmurda küçük gölcüklere ve doğal havuzcuara dönüşecek şekilde çukurlar açalım, küçük dereler ve köprüler yapalım.(Çevrelerini korumaya almayı da unutmayalım.)

Griden yeşile dönüş

Dünya Meteoroloji Teşkilatı İklim değerlendirmelerine göre, 188'den itibaren yapılan ölçümler dikkate alındığında; 2015-2016 yıllarından sonra 2017 en sıcak üçüncü yıl olmuş. Hızla büyüyen sorunun çözümü içinacilen alınması gereken önlemler var. Bunların başında çevreci yaşamak, çocuklarımızı doğaya karşı duyarlı ve bilinçli yetiştirmek, salt tüketici değil türetici olabilmek geliyor.

İklim değişikliği sorununa karşı duyarlı olmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru yönelmek gerekiyor. Doğaya saygı duymak, doğanın dengesini bozmamak, betondan olabildiğince uzaklaşmak gerekiyor. Tutumlu olamk, israf etmemek, gereksiz tüketimden kaçınmamak, çevreyi temiz tutmak gerekiyor. Sel ve kuraklık sorunlarına karşı olabildiğince çok kentsel alanı, griden yeşile dönüştürmek gerekiyor...

İşe bahçelerimizden başlayalım , ne dersiniz. 

Size özel çözümler sunmaya hazırız.